O-Ton
"Soru şu. Nasıl bir dünya istiyoruz? Kuralları olan mı kuralsız mı? Piyasayı kurallara bağlamak istiyoruz. Halkımızı korumak istiyoruz. Bunun için mücadele ettik. Zannediyorum ki değdi. Bizi duydular."
Ek taleplerin sıralandığı sonuç şöyle:
Özel tahkim mahkemesi olmayacak. Genetiği değiştirilmiş gıda maddesi olmayacak. Ve Belçika çiftçisinin aleyhine bir şey olmayacak. Bunlar kabul edilmezse CETA'yı imzalamayacağız.
Belçika'nın bu taleplerine AB ülkeleri yeşil ışık yaktı.
Protestocular ise anlaşmanın sadece tekellerin çıkarına kullanıldığını ve işyerlerini tehlikeye sokacağını söyledi.
AB ile ABD arasındaki (TTIP) ve AB ile Kanada arasındaki (CETA) ve TiSA anlaşmalarının tehlikeleri hakkında insanlar aydınlatılıyor.
Her üç anlaşmanın ortak yönü henüz devlet tarafından örgütlenen yaşamsal öneme sahip güvence ve yardımların kapsamlıca özelleştirmesini hedeflemesi ve yatırımcılara özel tahkim mahkemeleri aracılığıyla sağlanacak koruma nedeniyle, toplumun demokratik özerkliğini yoğun bir tehdit altına alması ve belki de yok etmesidir.
Kuralsızlaştırma ve özelleştirme herşeyden önce sağlık, eğitim-öğretim, elektrik, içme suyu ve finans endüstrisi alanlarında etkisini gösterecek. Özellikle “Avrupa Parlamentosu tarafından şu an kabul edilmiş görünen tahkim mahkemeleri” (Jehle 2014, S. 2) son derece sorunlu bir konudur, bu mahkemelerin görevi devlet müdahaleleriyle yatırımcı kârında yaşanacak düşüşü engellemektir. Örneğin bir ülke eğitim-öğretimin yasa gereği ücretsiz olmasını yükümlü kılıyorsa, o zaman yatırımcılar, devlete karşı, demokratik kontrolü olmayan ve kamuoyunun yapılan pazarlıklardan dışlandığı özel bir tahkim mahkemesinde tahmin edilen finansal zararın karşılanması için hukuksal yola başvurabilirler. Özel tahkim mahkemesi davacıyı haklı bulduğunda, devlet yatırımcının tazminatını vergi paralarıyla ödemek zorunda olacak. Sonuçta bu vegi mükelleflerinin birkaç büyük şirketin kâr amaçları uğruna mülksüzleştirilmesidir.
Pazarlıkların demokrasiyi tehdit eden diğer bir öğesi Ratchet-Klausel (kısıtlayıcı özel hüküm) ve Standstill-Klausel (yeni kısıtlama getirme yasağı) olarak adlandırılan hükümlerdir.
Kısıtlayıcı özel hükme göre bir kez gerçekleşen özelleştirmenin tekrar kamulaştırılmasını tüm zamanlar için yasaklıyor, yeni kısıtlama getirme yasağı Hükmü ise yeni hizmetlerin kesinlikle kamu tarafından verilemeyeceğini belirliyor.
Basın
Kendisini elitler arasında gören, çıkarılan yasalar da elitler için çıkarıldığı için destekleyen gazeteciler, CETA anlaşmazlığıyla ilgili rahatsızlıklarını “Avrupa'ya duyulan güven azalıyor. Siyaset, vatandaşların güvenini yeniden kazanmak zorunda ve bu uzun zaman alacak” şeklinde dile getirdiler.
Westfälische Nachrichten gazetesi de CETA’nın imzalanmamasından duyduğu rahatsızlığı, “Valon bölgesindeki dik kafalı halk kendini ‘kahraman’ gibi görebilir, ancak eğer isyan tüm evin yıkılmasına yol açıyorsa, o zaman bu engellemenin anlamı olup olmadığı sorgulanmalıdır” cümlesiyle ifade etti.
CETA
|
Dünya
Biraz sonra dinleyeceğimiz sesin sahibi CETA karşıtı olarak kahraman oldu. Valoni Başbakanı Paul. Günlerce serbest ticaret anlaşması CETA'ya itiraz etti. Daha sonra “bir çok kazanım elde ettik” gerekçesiyle anlaşmayı imzalayacağını açıkladı.
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
İstekler Programı
Daha fazlasi için