Basın günlerdir Hanitzsch’in İsrail'i eleştirme cüreti göstermesi sebebiyle linç kampanyası başlatmıştı.
Hanitzsch: Eleştirebilmeliyim
Basta Bild olmak üzere bazı gazeteler, İsrail'in eleştirilmesini skandal olarak nitelemişti. Bunun üzerine karikatürü yayımlayan Süddeutsche Zeitung özür dileyerek basın özgürlüğünden geri adım attı.
Hanitzsch ise "Gazetenin özür dilemesi, onların sorunu. Ben özür dilemeyeceğim, çünkü iddialar beni etkilemiyor. Tavrım ortada. Ben bir Alman olarak İsrail'i, Netanyahu'nun siyasetini eleştirebilmeliyim" dedi.
Hanitzsch, Netanyahu'nun, "Seneye Kudüs'te" açıklaması üzerinden çizdiği karikatürle ilgili olarak, "Çünkü Kudüs, İsrail'in resmi başkenti değil. Üzerinde davut yıldızı olan füze de Netanyahu'nun barışı teşvik etmeyen politikasını sembolize ediyor" dedi.
İlk değil
8 Ocak 2015 tarihinde Berliner Zeitung da "Bu karikatürleri basın ve fikir özgürlüğü, sanat ve din özgürlüğü için yayımlıyoruz" demiş, ., ancak karikatürün Yahudi karşıtı bir karikatür olduğu ortaya çıkınca, özür dilemişti.
Avrupa dışındaki ülkelerde basın üzerindeki baskıları “basın özgürlüğünün ihlali” olarak topa tutan, düşünce özgürlüğünün “tartışılamaz bir hak” olduğunun altını çizen Avrupalı gazeteciler, acaba kendi durumlarını mı anlatıyorlar?