Başta bakım sektöründe olmak üzere, diğer ülkelerden gelen kalifiye işçilere olan bağımlılık muazzam. Ancak, acilen ihtiyaç duyulan bu çalışanlar, günlük çalışma ortamlarında ayrımcılığa ve ırkçılığa maruz kalıyor. Bu durum, Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi'nin (DEZIM) Perşembe akşamı Berlin'de düzenlenen bir panel tartışmasının temelini oluşturan iki yeni çalışmasıyla kanıtlanıyor. "Bakım Sektöründe Irkçılık" nitel bir görüşme çalışmasına dayanıyor...
Demografik değişimle birlikte düşük ücretli bakım personeline olan ihtiyaç hızla artıyor. Almanya’daki bakım personelinin 300 binden fazlası yabancı pasaporta sahip – bu, bakım sektöründe her beş çalışandan birine denk geliyor. (mediendienst-integration.de)
Fachkräftemangel (uzman personel eksikliği) nedeniyle sağlık sistemi, göçmen emekçi alımına daha fazla yöneliyor. Ancak DeZIM’in yeni çalışması gösteriyor ki, sadece personel almak yeterli değil. Birçok bakım personeli kısıtlayıcı iş sözleşmeleri, yeterli takdir görmeme ve iş yerinde ırkçı davranışlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. (dezim-institut.de)
Deneyimler: Günlük İşte Ayrımcılık
Baden-Württemberg’de yapılan bir ankette, 232 göçmen bakım personelinin neredeyse yarısı (%44) iş yerinde ayrımcılık yaşadığını belirtiyor – aşağılayıcı davranışlardan açıkça ırkçı saldırılara kadar. (carevor9.de)
Sorunlardan biri, bu olayların çoğunun rapor edilmemesi.(carevor9.de)
Çalışma Koşulları ve Tanınma: Büyük Engeller
Bir diğer önemli konu, yabancı mesleki yeterliliklerin tanınması. Alman Hemşireler Birliği (DBfK) anketine göre, tanıma süreci çoğu zaman çok uzun sürüyor: Vakaların yarısında, yabancı yeterliliklerin kesin tanınması 426 gün kadar sürebiliyor. (dbfk.de)
Bu bürokratik engeller, belirsizliği artırıyor ve birçok bakım personelinin Almanya’da kendini kalıcı olarak kabul edilmiş hissetmesini zorlaştırıyor.
Siyasi Talepler: Koruma, Entegrasyon, Kalıcı Perspektif
DeZIM’in “Bakımda Irkçılık” başlıklı politika özeti, yapısal iyileştirmelerin acilen gerekli olduğunu vurguluyor: daha iyi çalışma koşulları, açık anti-diskriminasyon önlemleri ve entegrasyon süreçlerine daha fazla dikkat. (rassismusmonitor.de)
Bazı bilim insanları, kısa vadeli bir karşılama kültüründen ziyade bir kalıcılık kültürü gerektiğini vurguluyor: Bakım personeli sadece işe alınmamalı, uzun vadeli olarak tutulmalı. (amp.dw.com)
Sonuç
Göçmen bakım personelinin işe alınması Almanya’nın sağlık politikası için kritik önemde. Ancak yeni çalışmalar, daha iyi koruma, adil iş sözleşmeleri ve gerçek entegrasyon çabaları olmadan, ırkçılık ve ayrımcılığın bakım sektöründe normalleşebileceğini ve bunun çalışan motivasyonu ile uzun vadeli bağlılık üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini gösteriyor.