Basın Özgürlüğü Günü'nde Washington Post'un kürsüsünde işler bir anda karıştı. Yıldız gazeteci David Ignatius ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken Rusya'da gözaltında tutulan gazeteciler hakkında konuşurken bir protestocu sahneye çıktı: "Affedersiniz, bugünü Julian Assange'a özgürlük talep etmek için kullanacağız" dedi.  Protestocu kadın dışarı atıldı ve olaylar devam etti.

Bu geçen Mayıs ayıydı ve o zamandan beri ABD'deki protestolar daha yüksek sesli ve daha görünür hale geldi. ABD hükümetine Assange'ı yargılamaması çağrısı yapan seslerin sayısı giderek artıyor - buna Assange'ın ülkesi Avustralya'dan siyasetçiler de eklendi. Eski Başbakan Yardımcısı Barnaby Joyce bir Avustralya televizyonuna, Washington'a "Kavga etmeye değil, bir davayı sunmak ve bir sonuç için lobi yapmak amacıyla" gittiğini söyledi.

Gazetecilik için tehlike
Kasım ayında Assange davası farklı ABD'li siyasetçileri bir araya getirdi. Trump kampından Marjorie Taylor Greene ve Demokratik soldan Alexandria Ocasio-Cortez, diğer milletvekilleriyle birlikte Başkan Biden'a mektup yazdı. Birkaç gün önce de 40'a yakın hukuk profesörü Adalet Bakanlığı'na bir mektup gönderdi.

Çünkü mesele sadece Assange değil, diyor mektubu imzalayanlardan Arizona Eyalet Üniversitesi profesörlerinden Gregg Leslie: "Belki de sadece bir kişiyi durdurmakla ilgili olduğunu düşünüyorlar. Ama bu, meşru haberciliğin büyük bir kısmını etkileyecek" dedi.

WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange 2010 yılında Irak ve Afganistan'daki askeri operasyonlara ilişkin gizli belgeleri yayınlamıştı. Bu nedenle ABD'ye iadesinin ardından 1917 tarihli Casusluk Yasası uyarınca yargılanacak. Gregg Leslie, bu yasanın gülünç derecede geniş olduğunu ve casuslukla hiçbir ilgisi olmayan bilgileri yayınlayan kişilere de uygulandığını söyledi.

Leslie'ye göre, hassas bilgileri alıp yayınladığı için hakkında dava açmanız gerektiğini düşünüyorsanız, "sadece bir şekilde ulusal güvenlikle ilgiliyse araştırmacı gazeteciliği tehlikeye atıyorsunuz demektir".