Bu sayı, bir önceki yıla göre 2.000 daha fazla, yani yaklaşık yüzde 7 artış anlamına geliyor.

Bu rakamlar, günde ortalama 90 tahliyeye, yalnızca iş günleri dikkate alındığında ise günde yaklaşık 140 tahliyeye karşılık geliyor. Tahliyelerin sayısı neredeyse tüm eyaletlerde artarken, sadece Brandenburg, Thüringen ve Bremen’de hafif bir düşüş yaşandı. Nüfusa oranla Bremen yine en yoğun tahliye yapılan kentlerden biri olmaya devam etti.

Junge Welt’in haberine göre, zorla tahliyelerin en fazla yaşandığı eyalet ise Kuzey Ren-Vestfalya oldu. Burada tahliyeler bir yıl içinde yüzde 12 artarak ülke genelinde en yüksek seviyeye ulaştı. Doğu Almanya’da ise Saksonya, en fazla tahliyenin gerçekleştiği eyalet olarak öne çıktı.

Tahliyelerin en yaygın nedeni kira borçları. Sol Parti’ye göre, son on yılda Almanya genelinde kiralar ortalama yüzde 50, Berlin’de ise iki katına çıktı. Yükselen kira, ısınma ve elektrik giderleri nedeniyle milyonlarca insan barınma masraflarını karşılamakta zorlanıyor. Paritätischer Wohlfahrtsverband’a göre, resmi istatistiklerin gösterdiğinden en az 5 milyondan fazla insan daha yoksulluk sınırında yaşıyor.

Jobcenter tarafından ödenen konut giderlerinin çoğu zaman gerçek kira bedellerini karşılamadığına dikkat çekiliyor. Ayrıca sosyal yardımlardaki gecikmeler de kira borçlarına yol açıyor. İki aylık kira borcu ise yasal olarak tahliye gerekçesi sayılıyor. Uzmanlara göre planlanan Bürgergeld reformu, yaptırımlar nedeniyle bu sorunu daha da derinleştirecek. Halihazırda Almanya’da 1 milyondan fazla insanın evsiz olduğu tahmin ediliyor.

Sol Parti’nin Bundestag’daki kira ve konut politikaları sözcüsü Caren Lay, zorla tahliyelerin evsizliğe sürüklenmesinin yasaklanmasını ve kiraların düşürülmesini talep etti. Lay, kalıcı olarak uygun fiyatlı daha fazla sosyal konut, güçlendirilmiş kiracı koruması ve özellikle 70 yaş üzerindeki kişilerin tahliye edilmemesi çağrısında bulundu.