Almanya’da ev içi şiddet artıyor

|   Kültür

Almanya’da kadınlar, her üç dakikada bir ev içi şiddete maruz kalıyor. Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Ancak rakamlar gösteriyor ki, durum giderek ağırlaşıyor.

Federal Kriminal Dairesi’nin yeni yayımladığı rapora göre: Ev içi şiddet vakaları geçen yıl yüzde 3,8 artarak 266 bin vakanın üzerine çıktı. 191’i yakın çevrelerindeki kişiler tarafından olmak üzere 308 kadın öldürüldü. 2024 yılında toplam 859 kadın ve kız çocuğu, öldürme girişimi veya cinayet suçunun hedefi oldu. Almanya’da her üç dakikada bir kadın partner şiddetine maruz kalıyor. Vakaların yüzde 5’ten azı polise bildiriliyor.

Yardım sistemi ise alarm veriyor.
Kadın sığınakları, danışma merkezleri ve önleme programları bütçe yetersizliği nedeniyle sürekli kriz halinde. Bu durum, şiddet mağduru kadın ve kız çocuklarının barınma, sağlık ve sosyal hizmetlere erişimini daha da zorlaştırıyor.

Eğitim kurumlarındaki önleme çalışmaları da yetersiz.
Şiddetsiz ilişki, rıza kültürü ve farkındalık eğitimleri çok sınırlı. Uzmanlara göre özellikle genç yaşta verilen bu eğitimler uzun vadeli şiddetle mücadelede kritik öneme sahip.

Uzmanlardan hükümete net mesaj:
Diakonie Almanya’dan Elke Ronneberger, “Şiddetten korunma bir bütçe meselesi olamaz. Hükümet şimdi yatırım yapmak zorunda,” diyor.
Şiddet vakaları artarken yardım alma şansının azalması endişe verici.

Trans kadınlar da şiddetin görünmeyen mağdurları.
Yeni Öz Belirleme Yasası teorik olarak ayrımcılığa karşı korumayı güçlendirse de, trans kadınların kadın sığınaklarına erişimi birçok bölgede hâlâ belirsiz. Uzmanlara göre bağlayıcı standartlar olmazsa trans karşıtı şiddet görünmez kalmaya devam edecek.

Siyasi tarafta neler yapılıyor?
Bu yıl Şiddet Yardımı Yasası güncellendi, Şiddetten Koruma Yasası’nda değişiklikler başlatıldı. Yeni düzenlemelerle birlikte:
Failler için elektronik kelepçe uygulaması geliyor. 2032’den itibaren her kadının ücretsiz kadın sığınağı ve danışmanlık hakkı garanti altına alınacak. Finansmanın büyük bölümünün federal hükümete geçmesi bekleniyor — bu da bazı eyaletlerde kesinti riskini beraberinde getiriyor. 

Raporlar, uzman açıklamaları ve sahadaki tablo aynı şeyi söylüyor: Almanya’da kadına yönelik şiddet artarken, yardım sisteminin güçlendirilmesi acil bir ihtiyaç hâline geldi.

--------------
Yorum
Kadına yönelik şiddette ailenin rolü ve toplumsal normlar

Bu yıl da kadına yönelik şiddet raporunun açıklanmasının ardından nedenlerle değil semptomlarla mücadele geleneği sürdü. 
Almanya’da her yıl kadınların uğradığı şiddetle ilgili raporlar geliyor. Bu durum, toplumsal şiddetin gündelik yaşamın her alanında var olduğunu gösteriyor.

Uzmanlar, kadına yönelik şiddetin temelinde çocuk yaşta aile içinde öğrenilen değerler ve davranış kalıplarının yattığını belirtiyor. Çocuklar, cinsiyet rollerinin ve ilişkilerdeki güç dengelerinin ilk örneklerini aileden alıyor. “Erkek güçlü olmalı, kadın itaatkâr olmalı” gibi normlar, görünmez ama güçlü bir şekilde nesilden nesile aktarılıyor. Evde yaşanan küçük şiddet örnekleri, sözlü baskılar veya ayrımcı davranışlar çocukların zihninde normalleşiyor ve ileride ilişkilerde tekrarlanıyor.

Aile içi eğitimde eşitlik ve saygı yerine ataerkil değerlerin öne çıkarılması, kadına yönelik şiddeti toplumsal olarak meşrulaştırıyor. Bu durum, okullarda ve medyada verilen cinsiyet mesajlarıyla birleştiğinde, erkeklerin üstün, kadınların ise korunmaya veya kontrol edilmeye muhtaç olduğu kanısını pekiştiriyor. Sonuç olarak kadınlar, sadece ev içinde değil, iş hayatında, kamusal alanda ve dijital platformlarda da şiddete açık hâle geliyor.

Kadına yönelik şiddeti yalnızca bireysel bir suç olarak görmek eksik bir yaklaşım olur. Uzmanlara göre çözüm, cezai yaptırımların ötesine geçip aileden başlayarak toplumsal farkındalık yaratmakta yatıyor. Eşitlikçi değerlerin ailede, okulda ve medyada inşa edilmesi, şiddet döngüsünü kırmanın ilk adımı olarak görülüyor.

Sonuç olarak, kadına yönelik şiddetle mücadele savaş karşıtı hareketlerden bağımsız, günlük yaşamın her alanına nüfuz eden bir süreçtir. Savaşlar bitse bile, aileden başlayan ataerkil normlar ve şiddet kültürü varlığını sürdürdüğü sürece, kadınların tam güvenliği sağlanamayacak.

 

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için