Yeni düzenlemeye göre, emeklilik durumunda ödenen ortalama gelirin yüzde 48’i oranındaki emekli maaşı seviyesi 2031 yılına kadar sabit tutulacak. Reform kapsamında emeklilik sigortası prim oranı ise 2027 yılında yüzde 18,6’dan yüzde 18,8’e çıkarılacak.
Anne Emekliliği genişletiliyor
1992 yılı öncesinde doğmuş çocuklar için annelik süresi iki buçuk yıldan üç yıla yükseltilecek. Bu değişiklik, çocuk başına aylık yaklaşık 20 Euro ek emeklilik maaşı kazancı sağlayacak.
Toplumun tamamı sisteme dahil edilmeli
Muhalefet partisi politikacısı gibi konuşan yasayı hazırlayan Çalışma Bakanı Bakan Bärbel Bas, emeklilik sigortasının daha adil bir yapıya kavuşması için tüm çalışan kesimlerin, özellikle serbest meslek sahipleri ve memurların da sisteme dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
Emeklilik reformu yolda
Sonbaharda kurulacak emeklilik komisyonu, yasal emeklilik sisteminin kapsamlı bir reformdan geçmesini ele alacak. CDU’lu Ekonomi Bakanı Katherina Reiche’ye göre, tartışılacak konular arasında çalışma süresinin ve emeklilik yaşının yükseltilmesi de var.
Sosyal pakette diğer önemli başlıklar
Yeni yasa paketi yalnızca emeklilik reformunu değil, aynı zamanda sağlık, asgari ücret, ulaşım ve çevre politikalarını da kapsıyor. 50 bin Euro’yu aşan tüm kamu ihalelerinde asgari ücretin toplu sözleşmelere uygun olması zorunlu hale getirilirken, kuaför ve güzellik salonları gibi sektörlerde kayıt dışı istihdamla mücadele için kimlik taşıma zorunluluğu getirilecek.
Sağlık sisteminde ise hemşirelerin bazı hekimlik görevlerini üstlenebilmesi için görev tanımları netleştirilecek ve bakım eğitimi ülke genelinde eşit hale getirilecek. Ayrıca, “Deutschlandticket” adı verilen 58 Euro’luk toplu taşıma bileti uygulaması 2025 yılında da sürecek ve hükümet ile eyaletler tarafından 1,5 milyar Euro ile desteklenecek.
Çevre konusunda ise karbondioksit gazının yer altına depolanmasını kolaylaştıracak yeni bir yasa tasarısı hazırlandı. Ancak çevre örgütleri, bu düzenlemenin sanayiye sorumluluktan kaçma alanı yaratacağı gerekçesiyle eleştirilerde bulunuyor.
Sendikaların sessizliğiyle kabul edilen tasarı bir okuyucu mektubunu hatırlattı:
Elli yıl çalıştım ve bu sürede devlet, maaşımdan emeklilik katkısını bir gün bile aksatmadan kesti. Şimdi emekli maaşım, son maaşımın yaklaşık yüzde 48’i kadar. 50 yıl memuriyet yapmış bir memur tanımıyorum, ama son maaş sınıfının yaklaşık yüzde 72’si kadar emekli maaşı alanları tanıyorum. Yani sıradan bir emekliden yaklaşık yüzde 24 daha fazla para alıyorlar. Bu arada, tüm bu süre boyunca memurlar emeklilik kasasına bir kuruş bile ödemedi. Mantıklı olan tek şey bu: Emekli veya memur maaşı almak isteyen herkes emekli kasasına katkı yapmalı. Artık yeter! Hep küçük insanların cebine el uzatılıyor. Kabul ediyorum, bu bir hayal. Şimdiye kadar hiçbir hükümet bunu değiştirmeyi başaramadı. Ama hayal kurmak serbest, hem de vergisiz çok şükür.