Koalisyon içinde Anayasa Mahkemesi’ne atanacak yeni yargıçlar konusunda anlaşmazlık sürerken SPD, önerdiği adaylardan vazgeçmeyeceğini ilan etti. Ancak CSU lideri Markus Söder, SPD'nin adayı Frauke Brosius-Gersdorf’un seçileceğini artık beklemiyor. Münih’ten anayasa hukuku profesörü ve aynı şekilde aday gösterilen Amy-Katrin Kaufhold da giderek faşist saldırıların hedefi haline geliyor.
Bir Kültür Savaşı’nın Parçası
Olayların arkasında ne olduğuna dair sorular giderek daha çok gündeme geliyor. İddiasını AfD’nin iç yazışmalarına dayandıran tarihçi Volker Weiß şöyle diyor: “SPD adayına karşı yürütülen kampanya bilinçli bir stratejiyi takip ediyor.” “Yeni Sağ” üzerine birçok kitabın yazarı olan Weiß’a göre, AfD hükümet koalisyonunu parçalamaya çalışıyor. Bunun için “SPD sola, CDU/CSU ise sağa çekilmeye zorlanmalı,” diyor. CDU içinde “Yeni Sağ” ile yakın duran çevrelerin güçlendiğini belirtiyor. “Bu son saldırı olmayacak, çünkü bu kampanya bir kültür savaşının parçası.” Eleştirmenlere göre burada mesele “demokrasinin liberal yapısı.”
Bu arada Kaufhold da faşist sosyal medya paylaşımlarının ve açıklamaların hedefi oluyor. AfD Başkan Yardımcısı Stephan Brandner, onu “devletleştirmeyi savunan, sol-yeşil çevreye yakın biri” olarak niteledi ve “katlanılamaz” olduğunu söyledi. AfD’li siyasetçiye göre, Kaufhold toplumsal dönüşümle iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve bunu yaparken demokratik süreçleri atlamak istiyor.
Hukuk devleti ilkesi
Alman Anayasa Mahkemesi'nin bağımsızlığına yasal koruma
Almanya'da Bundestag (Federal Parlamento), Anayasa Mahkemesi'nin konumunu güçlendiren bir anayasa değişikliğini kabul etti (19 Aralık 2024) Değişiklik, Anayasa Mahkemesi'nin demokrasi karşıtı siyasi müdahalelere karşı konumunun güçlendirilmesini öngörüyor.
Böylelikle, Anayasa Mahkemesi'ne ilişkin yapısal değişikliklerin Bundestag’da (Federal Meclis) geçmesi üçte iki çoğunluk şartıyla zorlaştırılmış oldu. Yapılan değişiklik öncesi Anayasa Mahkemesi'nin yapısına ilişkin bazı düzenlemeler Anayasa içerisinde yer almıyordu. Bu da söz konusu düzenlemelerin Federal Meclis'te "basit çoğunluk" ile değiştirilebilmesine olanak tanıyordu.
Gelecekte özellikle aşırıcılık yanlısı partilerin Anayasa Mahkemesi üzerinde siyasi nüfuzunu kullanmasından ve mahkemenin bağımsızlığına gölge düşürecek adımlar atmasından endişe ediliyordu.
Bu değişiklikle hukuk devletinin Macaristan ve Polonya'daki gibi anayasa mahkemelerine yönelik saldırılardan korunmasının amaçlandığı açıklandı.
Düzenlemeyi eleştiren faşist parti AfD milletvekili Fabian Jacobi, yasanın tek amacının AfD'nin mahkemeye hakim atamasını engellemek olduğunu söyledi.