“Almanya İçişleri Bakanı istifa etmelidir!”

|   Almanya

Almanya’daki yabancı düşmanı, ırkçı politikaları kişiselleştirmenin politik miyopluk olduğu unutulmamalı.

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer Salı günü sığınmacılara (sığınacak yer arayan) tolerans gösterilmemesini öngören 63 maddelik ‘göç planını' kamuoyuna sunarken oldukça mutlu görünüyordu. 69 yaşına girdiği gün 69 Afgan'ın sınır dışı edilip ülkesine gönderildiğini söylemesi sadece çirkin ve alaycı değildi. Almanya’nın ırkçı, yabancı düşmanı politikalarda ne kadar yol aldığının da itirafıydı.

Almanya'nın ‘hoş geldin' kültürüyle alkış toplamasından üç yıl sonra rakamlar ve hangi ülkelerden gelindiği, yola çıkan insanlardan ve neden göç ettiklerinden daha fazla konuşuluyor.

Medyada sığınmacıların turist olarak alaya alınması, hırsızlık ve tecavüzleriyle gündem yapılmasıyla oluşturulan halk tepkisi iktidar partileri tarafından körüklenerek medya ve politikacılar arasında bir ittifak oluşturuldu.
Bu politikayla sığınmacıların durumuna acıma duygusu köreldi, yardımseverlik azaldı. Sığınmacılara kucak açanlar yaptığı yardımların doğruluğundan kuşku duyacak hale getirildi.

"Beş yıl süren Neonazi davasında verilen yüksek hapis cezalarından geriye ne kaldı? Toplumun çoğunluğu açısından hiçbir şey. uzun zamandır toplumsal ruh hali tekrar sağa doğru eğildi. Toplumsal ruh halinin yabancı düşmanlığına ve ırkçılığa doğru eğildiği Almanya’da uzun zamandır entegrasyon yerine daha fazla sınır dışı ve sınır kontrolleri konuşuluyor. İşte asıl tehlike budur. NSU cinayetleriyle ilgili “Bir daha asla böyle bir durum yaşanmayacak” söyleminin ucuzcu bulunmasının asıl sebebi budur. Seehofer’in istifası hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. Çünkü onun yaptığı politika büyük koalisyon hükümetinin politikasıdır.  

“NSU, 90'larda Rostock-Lichtenhagen'deki gibi pogromlarla sosyalleşti. “Söz yerine eylem” onların sloganı oldu. Rostock saldırısından sonra zamanın başbakanı Kohl, gençlerin ruh halini ve endişelerini anladığını söyleyerek saldırıdan gerekli mesajı aldığını ifade etmişti.

Buna uygun olarak sığınma hakkı bu gün de mecliste bulunan CDU/CSU ve SPD tarafından budanmış ve bu “iltica uzlaşması” olarak açıklanmıştı.
Yabancılara karşı gittikçe artan saldırgan duyguların olduğu zamanlarda, bu hatırlatma her zamankinden daha önemli.

“Halk ne isterse onu yaparım veya yaparız”
Politikacılar halkın sığınmacılara karşı “endişelerini ciddiye alıyoruz” gerekçesiyle “halk istediği için” sınırları kapatıyor, sınırdışıları hızlandırıyor. Hükümetin bu politik uygulaması “Hükümet de bizim gibi düşünüyor”un arkasına sığınan Neonazilerin ırkçı saldırılarının da gerekçesi haline geliyor. Bakanın istifasını, NSU olayının şu ya da bu yanını değil, yıllardır süren dışlayıcı politik süreci ciddiye almak gerekiyor.

 

Geri

 

Card image cap
înfo Magazin
Daha fazlasi için

YouTube
Card image cap
Türk Sanat Müziği
Daha fazlasi için
Card image cap
Mesleğe Adım Adım
Daha fazlasi için
Card image cap
İstekler Programı
Daha fazlasi için
Card image cap
SALI SALI Hakan
Daha fazlasi için